BOTAŞ, inceleme raporunu beklemeden vatandaşın tarlasına girdi.

Böyle Uygulama Mı Olur?

BOTAŞ'ın Edirne'nin Keşan ilçesi Sazlıdere Köyü sahiline yapmayı planladığı doğalgaz limanı ile ilgili "ÇED ve İmar Planı" iptal davalarında keşif ve bilirkişi incelemelerinin rapor ve kararı beklemeksizin vatandaşların tarlasına dozerlerle girip çalışma yapılması tepkiyle karşılandı.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü tarafından Edirne'nin Keşan ilçesi Sazlıdere Köyü sınırları içerisinde SAROS Körfezinde FSRU Gemi İskelesi yapılması planı bölgenin üst ölçekli planlarda turizm ve organik tarım olması nedeniyle büyük tepki çekiyor.

“BİN 500 KİŞİ İLE KATILMAK İSTEYİNCE TOPLANTI İPTAL EDİLDİ”

SAROS Körfezi’nde Gökçetepe ve Sazlıdere köyleri arasına BOTAŞ'ın FSRU limanı ve kara boru hattı yapmak istediğini dile getiren Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, “Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü proje hakkında 31 Mayıs 2018 yılında bir duyuru yayımladı. 19 Temmuz’da da halkın katılımıyla ÇED toplantısı yapılmak istendi. Sazlıdere köy kahvehanesinde yapılacak ÇED toplantısına bin 500 kişi katılınca toplantı ertelendi. Bunun üzerine BOTAŞ’ın faaliyeti başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na giderek, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne topladığımız 45 bin ıslak imzalı dilekçeyi teslim ettik. Ardından 2 Ekim 2018 yılında ikinci ÇED toplantısı Keşan’da yapılmak istendi. Ancak kaçtılar. Bizi dinlemediler. İtiraz dilekçelerimizi dahi almadılar. Kent Konseyi aracılığı ile dilekçeleri topladık. Kaymakamlık aracılığı ile Ankara’ya gönderdik fakat o da ciddiye alınmadı” diye konuştu.

“BİR AY SONRA CEVAP GELDİ O SIRADA ÇED RAPORUNU ÇIKARDILAR”

Bunların sonucunda 31 Ocak 2019’da inceleme değerlendirme toplantısının Ankara’da yapılacağının duyurulduğunu söyleyen Karagöz, “Toplantıya katılacağımızı söyledik. Bize dalga geçer gibi katılabilirsiniz diye 12 Şubatta cevap geldi. Bu sürede ÇED olumlu kararı çıktı. Ve biz buna yürütmenin durdurulması ve iptal talepli dava açtık. Edirne İdare Mahkemesi 10 kişilik bilirkişi heyeti atadı. 1 Kasım 2019’da keşif yapıldı. 110 sayfa rapor hazırlandı ve mahkemeye sunuldu. Mahkeme yürütmeyi durdurmadan doğrudan ÇED olumlu raporuna iptal kararı verdi. BOTAŞ ve Çevre Şehircilik Danıştay’a giderek karara itirazda bulundu” ifadelerini kullandı.

“PANDEMİYİ GEREKÇE SUNDURLAR YÜZ YÜZE TOPLANTI YAPMADILAR”

BOTAŞ’ın pandemiyi kullandığına dikkat çeken Hasan Karagöz şöyle konuştu: “BOTAŞ pandemiyi de kullanarak 2020 yılı 10 Martın’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir yazı yazıyor. Diyorki;  ‘2009’a 7 sayılı genelgeniz var. Bu genelgeyi mahkemenin iptal ettiği ÇED raporunda uygulayabilirmiyiz.’  Bakanlıkta; ‘bir veya birkaç maddesinden iptal kararı verilmiş ise bu maddeler düzeltilerek ÇED sürecine girilmeden inceleme değerlendirme komisyonundan dava yürütülür’ diyor. Oysa bilirkişinin 90 ayrı maddesini mahkeme 14 ayrı başlık altında topluyor. Yani bu genelgeye uyulmuyor ama bunlar bu süreci başlattılar. İlk raporları bin 428 sayfaydı. 20 gün içerisinde 2 bin 50 sayfalık ikinci bir ÇED raporu hazırlayıp, İnceleme Değerlendirme Komisyonuna sunuldu. Pandeminin ilk dönemi olan 6 Mayıs'ta  biz buna katılmak istedik. Bize, ‘toplantıyı yüz yüze yapmayacağız’ dediler. Ancak, ÇED yönetmeliği de bunu zorunlu kılmakta. Yazılı görüş, CİMER üzerinden de görüş belirtmemize rağmen bizleri dikkate almadılar. ÇED olumlu kararı verdiler. Biz bu ikinci ÇED raporuna da dava açtık. Danıştay ilk ÇED’in mahkeme kararını usulden bozdu. Gerekçe olarak da bilirkişi heyetinin 10 kişi değil tek sayıdan oluşması gerekiyormuş.  Öte yandan heyetin içinde akademisyen yokmuş. Şimdi ortaya iki tane ÇED raporu çıktı.”

“KÜLTÜR BAKANLIĞI ALT ÖLÇEKLİ PLANLARI ONAYLAMIŞ”

“Geçenlerde birinci ÇED’in keşfi yapıldı” diyen Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu kez 9 kişilik bir bilirkişi heyeti atandı. Ayrıca Kültür Bakanlığı’da alt ölçekli planları onaylayıp, yürürlüğe sokmuş biz bunlarında yürütmesini durdurmak için iptal davası açtık. Çünkü üst ölçekli planlar yani Trakya Havzası 1/100 000 ve Edirne’nin 1/ 25000’lik planlarda burası turizm bölgesi ve organik tarım yapılacak alan olarak görülüyor. Enerji depolanacak alan değil. Buna da dava açtık. Geçen hafta onunda 3 kişilik bir bilirkişi tarafından keşfi yapıldı. Bilirkişilere tanınan süre 60 gün. Bu süre içinde mahkemeye raporu sunmak zorunda. Ocak 2021’de doluyor süre. Ama BOTAŞ bunu dinlemedi. Şuan bölgede şantiye hazırlık çalışması var. İki gündür de limanın yapılacağı yerde dozerler açma çalışmasına başlamış. Orada bir tarla var. Daha önce acil kamulaştırma çıkmıştı. Kamulaştırmanın prosedürü tamamlanmadı daha. Tarla sahibine tebligat dahi yapılmadan, adına para yatırılmadan, makinalar gitti çalışma başlattı. Tarla sahibi de cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ayrıca İdare mahkemesine de yürütmenin durdurulması talep edildi.”

“TEBLİGAT YOK, PARA YOK, TARLAMA GİRDİLER”

BOTAŞ’ın herhangi bir tebligatta bulunmadan tarlasını işgal ettiğini savunan Mehmet Zeybek de, “BOTAŞ’ın boru hattının geçireceği yerde bizim 29 dönüm tarla vasfında taşınmazımız var. Mülk sahibi olarak bize herhangi bir tebligatta bulunulmadan ve hesabıma kamulaştırma ücreti yatırılmadan geldiler tarlamda kazı çalışması başlattılar. Dün Jandarma ve savcılığa giderek zarara uğradığımı gerekçe gösterereek dilekçe verdim. Neymiş acele kamulaştırma kararı varmış. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

PROJE HAKKINDA

850 milyon lira bedelli iskele projesi kapsamında Saros Körfezinde 100.000 bin ton ağırlık taşıma kapasitesine sahip Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Gemilerinin (FSRU) bağlanabilmesi için yaklaşık 270 m uzunluğunda bir iskelenin inşa edilmesi planlanıyor. 52.3 hektarlık alana dolgu ile inşa edilecek iskelenin yanı sıra FSRU gemilerinin yanaşma alanında görev alacak olan römorkörler için dolgu platformu yapılarak, bu platformda römorkörler barınması sağlanacak. Ayrıca iskele müştemilatları (mekanik atölye, marangozhane, elektrik atölyesi, boya ambarı, ambar, liman İrtibat ve kontrol odası) dolgu alanı üzerinde konuşlandırılacak.

Proje alanı içerisinde planlanan toplam dolgu alanı yaklaşık 13.500 m2’lik yüzey büyüklüğüne sahip ve bu kapsamda toplam dolgu miktarının da 85.000 m3 olarak hesaplandı. FSRU gemileri ile getirilecek doğal gazın BOTAŞ’a ait doğal gaz ana iletim hattına bağlantısı için FSRU gemisinin bulunduğu noktadan kıyıya kadar iskele üstü boru hattı sistemi kurulacak. Devamında ise ana iletim hattına kadar kara boru hattı ile taşınacak.

Böyle Uygulama Mı Olur?

Yorumlar 0